NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عُبَيْدُ
اللَّهِ بْنُ
عُمَرَ حَدَّثَنَا
عُثْمَانُ
بْنُ عُمَرَ
أَخْبَرَنِي
يُونُسُ عَنْ
الزُّهْرِيِّ
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ
الْمُسَيِّبِ
حَدَّثَنَا
جُبَيْرُ
بْنُ
مُطْعِمٍ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لَمْ
يَقْسِمْ
لِبَنِي
عَبْدِ شَمْسٍ
وَلَا
لِبَنِي
نَوْفَلٍ
مِنْ الْخُمُسِ
شَيْئًا
كَمَا قَسَمَ
لِبَنِي
هَاشِمٍ
وَبَنِي
الْمُطَّلِبِ
قَالَ
وَكَانَ أَبُو
بَكْرٍ
يَقْسِمُ
الْخُمُسَ
نَحْوَ قَسْمِ
رَسُولِ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ غَيْرَ
أَنَّهُ لَمْ
يَكُنْ
يُعْطِي
قُرْبَى رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
كَمَا كَانَ
يُعْطِيهِمْ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
وَكَانَ
عُمَرُ
يُعْطِيهِمْ
وَمَنْ كَانَ
بَعْدَهُ مِنْهُمْ
Said b. El-Müseyyeb'den
demiştir ki: Cübeyr b. Mutim (şöyle) demiştir:
Rasûlullah (s.a.v.)
(ganimet mallarının) beşte bir(in)den Haşim oğullarıyla, Muttalib oğullarına
hisse ayırdığı gibi Abdişşems oğullarıyla Nevfel oğullarına ayırmadı.
(Zührî) dedi ki, Ebû
Bekir (ganimet mallarından ayrılan) beşte bir hisseyi (hak sahipleri arasında)
aynen Rasûlullah (s.a.v.)'in taksimi gibi taksim ederdi. Fakat (bu hisse'den)
Rasûlullah'ın verdiği gibi o'nun yakınlarına (bir pay) vermezdi. Ömer de onlara
(bir hisse) verirdi. Ondan sonra (halife) olan (Hz. Osman) da, O humus'tan
(onlara bir pay) verirdi.
İzah:
Enfâl sûresinin
kırkbirinci âyeti, ganimetten ayrılan mallanndan Hz.Nebiin yakınlarının da
hakkı bulunduğuna açıkça delalet etmektedir. Ulemanın bu mevzudaki görüşlerini
şu şekilde özetlemek mümkündür.
1. İmâm Şafiî'ye göre
bu beşte bir hisseyi Hz. Nebi, a- Yakınları, b- Öksüzler, c- Yoksullar, d-
Yolda kalmışlar arasında bölüştürürdü.Hz. Peygamberin vefatından sonra da yine
onun yakınlarına hisse verilir. Hz. Peygamberin hissesi de onun yerine geçen
halifeye verilir.
2. Malikiler de bu
görüştedirler.
3. Rey sahiplerine
göre, Hz. Nebi vefatıyla bu mallardan hem kendi hissesi hem de akrabalarının
hissesi düşmüştür. Bu bakımdan humus yoksullarla, öksüzler ve yolda kalmışlar
arasında paylaştırılır. Hz. Peygamberin akrabasından olan yoksullarla öksüzler
ve yolda kalmış olanlar da aynen diğer yoksullar, öksüzler ve yolda kalmışlar
gibi bu haktan yararlanırlar.
Bu üç sınıftan yalnız
bir sınıfa vermek te caizdir.[Davudoğlu Ahmed, İbn Abidin VIII-416.]
na hisse verdiği halde,
Nevfel oğullarıyla Abdüşems oğullarına vermemesinin sebebi, ulema arasında
farklı şekillerde açıklanmıştır. Şâfiîlerden bazılarına göre, Hz. Peygamberin
akrabalarına hisse verilmesinin sebebi ikidir. Birincisi, Hz. Peygambere
yakınlıkları, ikincisi de, Hz. Nebie ve İslamiyete hizmetleridir.
İşte Haşim oğullarıyla
Muttalib oğullarında bu şartların ikisi de bulunduğu için, Hz. Nebi onlara hisse
vermiştir. Nevfel oğullarıyla Abdüşems oğullarında, birinci şart varsa da
ikinci şart olmadığı için onlara hisse vermemiştir. Şevkâni'nin açıklamasına
göre, aslında akrabalık kelimesi geniş kapsamlı bir kelimedir. Hz. Nebiin
sünneti onu tahsis etmiştir.
Bir önceki hadisin
şerhinde geçen açıklamalar da bu hadise açıklık getirdiğinden, bu hadisle
ilgili açıklamamızı burada kesiyoruz.